The Inevitable Change
Değişeceksin, vakti geldi; Direnme, zira zaman kimseye boyun eğmez. Akıp gider ırmak, taşları unutur; Ve insan, dünkü suretinde kalamaz. Dünya döner, mevsimler yorgun düşer, İnsanın yüreği, solan yaprak misali. Bırak geçmiş, rüzgârla savrulsun; Ve anılar, kekik kokulu bir lezzet olsun. Geçmişi meze niyetine sun, Ne damağı yaksın, ne gönlü sarsın; Sadece bir hatıra kalsın o günlerden, Zamanın tokadına inat, sessizce duran. Karanlık, sabrıyla saracak seni, Sessizliğiyle içini ürpertecek belki. Ama güneş, sabahı getirecek yine;...