I
Çok kez uyandım yeryüzünün ilk sabahına
Ve çok kez gömüldüm kendi içimin karanlığına.
Avuçlarımda kırık aynalar gibi hayat —
Her bir parça, bir başka ben.
Şimdi yeniden çıkıyorum yola,
Kendime son bir cümle gibi hazırlanarak.

II
Ben ne göğe mektup yazdım
Ne de altın tahtlarda oturanlara.
Bir yıldız bile dilemediğim oldu
Bir ekmeği bölüştüm,
Ve yoksulluğu, bir kardeş gibi,
Dizimin dibine oturttum.

III
Ben ölümü;
Ne kutsal kitaplarda aradım,
Ne de filozofların masalarında.
Bir çocuğun donuk bakışında gördüm onu
Ve bir annenin
Boş beşiğe uzanan ellerinde.

IV
Şimdi hazırım.
Gecenin yorganı serilsin üzerime
Ve toprak anlatsın beni,
Dilsizliğin en hakiki dilinde.
Ne ağlayan istiyorum,
Ne de mezar taşı.
Sadece bilinsin:
Yaşadım
Ve bu bana yetti.