(Kapanış)

Sandalyeyi geri çekiyorum,
altımdan değil,
altına sakladığım korkuların üstünden.

Yavaşça…
Ayakta durmayı öğrenmiş biri gibi.
Titreyen bacaklarım var hâlâ,
ama bu kez
titrediğimi gizlemiyorum.

Kapıyı açık bırakıyorum.
Gelen olmazsa da mesele değil artık.
Ben artık giden değilim.
Kalan da değil.
Olduğu yerde duran biriyim sadece.
Ve bu hiç fena değil.

Kalbimin üstünü örtmüyorum bu kez,
görünsün istiyorum.
Üzerinde yürünmüş gibi belki,
ama hâlâ ritmi var.
Ve ritim,
darbe almadan öğrenilmiyor zaten.

Sana değil,
kendime mektup yazıyorum.
Zarf yok, pul yok, gönderilmeyecek.
Ama içimde açılacak.
Her satırı:
“Tamam. Bu da geçti.”

Ve işte:
Bu hikâyeyi burada bırakıyorum.
Ne eksik, ne fazla.
Olduğu gibi.
Çünkü artık biliyorum:
Yarımıyla da tamam olur insan.