Bir sabah uyandım, gökyüzü küçülmüştü
Bulutlar avucumun içine sığacak kadar narin
Güneş, ceplerime koyduğum bir portakal gibi
Usulca ışığını saklamıştı

Sokağın başında eski bir ayakkabı duruyordu
Kim giyip gitmişti, kim unutuvermişti bilinmez
Bir martı kondu yanına, eğildi fısıldadı
“Rüzgârın yönü değişti,” dedi

Deniz, eski bir şarkıyı mırıldanıyordu
Dalgalar çocukların düşlerini taşırken
Bir salyangoz pencereye yaslandı
Ve “dünya ne kadar ağır” diye iç çekti

O gün anladım, her şey biraz masaldı
Bir çocuğun avucuna sığacak kadar küçük
Bir martının kanadına yazılacak kadar kısa
Ve rüzgârın yönü değiştiğinde
Başka bir şehre savrulacak kadar hafif