Bir kaç nottan türeyen şiir

O vakit ki zihin sisle sarılmış,
Ne düş ne hakikat ayrılır gözden.
Bir gül ki kokusu geçmişe varılmış,
Solmuş mudur, yoksa hiç açmamış ezelden?

Tilki misali dönen bir düşünce,
Bir kez döndü mü, saf suyu da bulandırır;
Ve akıl, neyin izini sürse gece,
Kalp, yalandan bir yıldızla kandırır.

Hatıralar mı dost, yoksa hain mi?
Yoksa sadece bir sahne mi onlar?
Ben mi oynarım başkasının dramını,
Yoksa başkası mı yazdı benim yolları?

Ey ruhum, neden tutarsın o sureti?
Sesler silinmiş, yüzler duman içinde;
Ama yine de bir sızı sarar gayreti,
Çünkü soğuk gerçek ısıtmaz içimi.

Eğer yalan buysa, yalan da güzeldir,
Zira hakikat, donuk ve sessiz gelir;
Ve kalp, sahte bir tebessümle sevilir,
Gerçek bir gözyaşından daha derin serinlik verir.