Ne Olmuş Bugün de Geldiysek?

Bugün yine kendime kahve yaptım.
Usulüne göre değil,
keyfine göre.
Hayatı filtre kahve gibi demliyorsun:
Biraz acı,
Biraz sabır,
Ve sonunda yine sen içiyorsun tüm tortusunu.

İnsan dokuz bölümde değişir mi bilmem ama,
Ben artık eskisi kadar hızlı cevap vermiyorum mesajlara.
Cevaplar bekler.
Olgunlaşır.
Sonra yine eksik kalır.

Sadece düzgün bir kaldırım arıyorum yürümek için.
Ama yine de yürümeye devam ediyorum.
Bazı yollar seni yorsa da,
sen o yolu anlatmadan bitiremiyorsun.

Ne çok şey geçti içimizden…
Birileri geçti,
Bir şeyler değişti,
Ama müzik hep çalmaya devam etti arka fonda.
İyi ki ettik.

Ve sen —
Eğer bir gün dönüp bu yazılara göz gezdirirsen,
bil ki bu satırların her biri
sadece bugünü değil,
bize benzeyen milyonlarca bugünü anlatıyor.

Bugün son yazı.
Ama son kelime değil.
Çünkü bazı şeyler bitmez,
Sadece “bir süre ara verilir”.

Ve eğer bir gün yeniden başlarsak,
ilk cümlem hazır:
“Ne olmuş bugün de geldiysek?”

Bugündeste’yi tamamladık,
verdik kalbe baskıya.
Akşam oldu,
Yarındeste başladı.